Hafta sonları
malum Sabri’yle fellik fellik geziyoruz. Kimden nasıl bir parti/toplantı
duyarsak katılıyoruz, “hadi bi bakalım”, “belki güzeldir”, “yeni birilerini
tanırız”, “beğenmezsek
çıkarız” diyerek kaptırıyoruz. Bir cumartesi akşamı önce Yelken Kulüpte bir kokteyle katılıp sonrasında da
Senor Frogs diye bir yere Meksika’nın bağımsızlığını kutlamaya gidecektik. Hâlbuki bize ne
dimi Meksika’nın bağımsızlığından… Onlar bir 9 Eylül kutluyor mu İzmirim için, bir 7 Eylül kutlaması
göredim şahsen Aydınım için…
Neyse dedik hadi onlar etti biz etmeyelim…
 |
We have Drogba, they don't... |
Önce yelken
kulübe gittik, baktık ki yaş
ortalaması 68, neyse dedik en azından içkiler bedavaJ Portekizli bir adamla tanıştık, burada beden eğitimi hocalığı yapıyormuş. Futbolla baya ilgili bir abimiz takdir
edersiniz ki (burada futbola bile aç kaldık anacım hep Amerikan Futbolu
oynadıkları için bunlar pata küte). Sabri’ye dedi “maç yapıyoruz haftada bir
istersen gel” diye, tamam onu anladık da, sonra bana döndü, “kadınlar ligi de
var istersen sen de oyna” demesin miJ anaaaam, bunlar yer beni ayol, zaten heybetliler… Ben bu
topa girmiyim hiç zira görüyoruz Drogba’yla her kafa topuna çıkan kafayı yarıp
iniyor aşağı, ben de öyle olmayayım dedim. Yok dedim
ben izlemesini seviyorumJ ordan
konuyu değiştirdim hemen benim abim de futbolcu işte, bizde de baya Portekizli oyuncu var, Allah
Bruma’yı başımızdan eksik
etmesin falan demeye başladım…
Sonra dedim hadi
Sabri bize yavaştan müsaade,
yaş ortalaması gittikçe
yükseliyor, diğer partiye
dahil olmanın vakti geldi. Attık kendimizi Senor Frogs’a. Orada harbi güzel bir
eğlence vardı. En azından
insan gibi şarkılar çaldı,
biz de unutmuşuz bir Britney
Spears bir Shakira vardı dedik kendi kendimize- devamlı Bahama şarkıları hiphop rap dinlemekten gına
geldi…
 |
Senor Frogs |
İlk böyle içeri
girdik bismillah hop hop zıplayan Çinli bi kız geldi yanımıza. Meğer o dans ediyormuş o şekildeJ neyse “hello”, “hi”, iki güleryüz, “sempatik
ol Aslı” tavırları sonra kız geldi heyecanlı heyecanlı bişiler anlatıyo işte ben de Bodrum’a gitmiştim, ben dünyayı dolaştım bilmem ne diyo bi yandan da eli orama
burama çarpıyo… tövbe dedim abla bi git ya.. neyse Bodrum diyince yanaştım zaten, beni öyle tavladı, yoksa elin
Çinlisiyle ne işim olur,
tanımam etmem. Sonra ortak bir arkadaşımız
geldi, ona çok yanaşma, o
lezbiyen, seni çok beğenmiş demesin mi… Anaaam dedim, “göz göze
gelme” taktiği… ilerleyen
saatlerde basmış alkolü
bizim Çinli, zıvanadan çıkmış,
onu bunu kimi görürse elliyo abla… Allah de gari bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Dedim valla tercihine
saygım sonsuz ama bana dokunursa içimdeki dragonu çıkarmak zorunda kalırım
haberi olsun. Neyse o gece o abla baya bir rezil oldu, ben de canımı zor
kurtardım. Ertesi gün duydum hala beni soruyormuş arkadaşlaraJ
 |
Plaj partimizden bir kare |
Geçen hafta sonu da İtalyan
arkadaş kendi
evlerinin önündeki plajda parti düzenlemeye karar verdi. Saat 15:00 gibi başlayalım,
hava kararmadan yemeklerimizi yiyelim, sonra da ateş
yakarız dediler… Nitekim öyle oldu, çok da güzel oldu. Tabi öncesinde Sabri ve
ben ortamı hazırlamak için gidip geldik, koşturduk, yardım ettik. O
kısımları geçiyorum, tam bi hamallık. Gece bittiğinde
de herkes gitti en son biz kaldık yine ateşi söndüren, eşyaları
taşıyan…
saat 00:30’du eve geldiğimizdeJ ama parti gerçekten güzel
oldu. İtalyan
kadın bütün sandalye, masa, kandil, meşale, radyo, çatal, bıçak vs
getirmiş.
Yemekleri de evinde pişirip getirdi. Menümüzde
karidesli makarna, ıstakoz, salata ve focaccia (bir nevi İtalyan
ekmeği)
vardı. Kadın zaten çok iyi yemek yapıyor.
 |
Plaj partisi manzaramız |
Bu arada plaj partisinin olduğu gün şansımıza hava süperdi, okyanus çok durgundu, millet yedi içti yüzdü:) manzaramız yandaki gibiydi...
Daha önce de
Basra diye bir etkinlik yapıldı burada. O da bir nevi plaj partisi ama her yıl
eylül ayında düzenlenen baya büyük ve önemsenen bir organizasyon. Esas olay
sabah yapılan yüzme yarışı,
sonrasında işte DJ geliyor,
yiyecek, içecek satılıyor, kano yarışları,
eğlence vs ama baya
kalabalık oluyor. Zaten iki şarkı
çaldı, biralar içildi falan Allah artık ne eğlendiler ne eğlendiler
– o kadar plaj var, hava güzel, doğa
güzel, tabiat güzel, doğru
düzgün parti yapan birileri yok kardeşim,
insanlar düzgün partiye aç resmen. Şimdi
hemen “sen düzenle böyle partiler işte”
demeyin… bi akıllı biz değiliz
heraldeJ ama bu hafta burada kebap partisi
düzenleyeceğiz, onu ayrıca
yazacağım…
ooo.. kebap partisi .. sana bir şey söyliyim mi kuzum başına iş alırsın, her hafta başka başka yok mu diye başının etini yerler :)
YanıtlaSil