22 Ağustos 2016 Pazartesi

bugün yine özlemle...


Anneannemi sık sık rüyamda görüyorum. Buna hem seviniyorum hem de sabah uyandığımda içimdeki hüznü size anlatmamın imkanı olmuyor. Gözlerimden yaşlar istemeden süzülüyor. Onu çok özlüyorum. 


Bugün blog'uma bakarken uzun süredir en çok okunanlar listemin başını çeken 'Bahamalı Kızlar' yazımın 'Pamuk anneannem' yazısının altında kaldığını gördüm ve hem çok sevindim hem çok duygulandım. Anneannem yine zirvede. En sevdiğim, en değerlim, pamuğum yine benimle...

İşte gözlerimden yaşların süzülmesine bir neden daha... Belki beni görüyordur, hissediyordur telaşı sardı yine beni.

Anneannem, seni çok seviyorum. Eğer beni duyuyorsan, görüyorsan ve hissediyorsan...
Dualarım, aklım, fikrim seninle...

20 Ağustos 2016 Cumartesi

Arabada beş evde onbeş

Ağustos sonu itibariyle 7. Ölümlü trafik kazası yaşandı geçen gün adamızda. Polis amcalar gazetede uyardı, araba kullanırken kemerinizi takın, hız limitini aşmayın, makyaj yapmayın, telefonla konuşmayın, mesajlaşmayın, bebeğinizle ilgilenmeyin... Hepsine tamam, eyvallah, ama o son maddeyi demicektin polis amca! BEBEĞİNİZLE İLGİLENMEYİN! 



Takdir edersiniz ki ada şartlarında Duru ile gün içinde gidebileceğimiz en uzak mesafe 15 dakika olmasına rağmen Duru bu yolculuk adeta 45 dakikaymış gibi tepki veriyor. Bir çocuk arabayı, araba koltuğunu bu kadar mı sevmez?!? Haliyle ben de ne kadar oyuncak varsa eline veriyorum, yanına koyuyorum ama o yine de şikayet edecek birşeyler buluyor... Evde her ne kadar kendi kendine oynamayı sevse de, arabada kendini oyalayacak şey bulamıyor. Nedeni bence koltuğa hapsolması. Çünkü Duru çok aktif bir çocuk. Yürümesi koşması lazım. Yerinde durmak mı? Aslaaa...

18 Ağustos 2016 Perşembe

Sözün bittiği yer

Duru'yla en uzun ayrılığımızın 5 saat olduğunu söylemiş miydim? Ama 3 kere 5 saat, yalan yok. 
Birinde Duru 1 aylıktı. Annem bizdeydi. Kocamla düğüne gitmiştik. 
Birinde Duru 4 aylıktı, ben tek başıma düğüne gitmiştim (Türkiye'de idik, Duru annemlerdeydi). 
Birinde de Duru 17 aylıktı, kocam Duru'yu alıp tekne turuna gitmişti (ben kafa dinlemek istemiştim). 
Hani o Duru 1 aylıkken kocamla düğüne gitmiştik demiştim ya, o gün bugündür kocamla başbaşa vakit geçirmedim dışarlarda...
Sizi de 2009 yılında çekilmiş bir karı-koca resmi ile selamlıyorum... 


Başka sözüm yok hakim bey! 

Özgüven neydi?

İlkokul 5'i bitirdiğim yaz falandı herhalde (o gün giydiğim şortu ilkokul mezuniyetinde giymiştim, onu da ordan hatırlıyorum :)), Kuşadası'ndaki evimizin (şimdilerde sadece dedemin evi) karşısındaki otelin (Esat Otel) havuz başında arkadaşlarla otururken Tarkan çalmaya başlamıştı (hangi şarkıydı hiç bir fikrim yok), ben çok çok büyük bir Tarkan hayranı olarak kendimi sahneye atmıştım ve tüm otel müşterilerinin yemek yediği yerin orta göbeğinde deli gibi tek başıma dans etmiştim. Millet kameraya falan çekmişti. O kadar heyecanlıydım ki, nasıl dans ettiğimi bile hatırlamıyorum. Herkes bir yandan ailesi, eşi, dostu ile akşam yemeğini yiyiyor, bir yandan da beni izliyordu. Keşke o zaman da kameralı telefonlar olsaydı da, arkadaşlar beni çekseydi... Gerçi o zaman da 'sosyal medyada paylaşma please' falan derdim kesin:) bugün aklıma düştü, acaba nasıl dans etmiştim?!? acaba bir gün otel müşterilerinden sesimi duyan olur da "aa bende var o görüntüler" der mi acaba :)

7 Ağustos 2016 Pazar

Bir heyecan, bir tatlı huzur

Bayanlar baylar yaklaşık 20 ay aradan sonra ilk kez sinemaya gitmenin vermiş olduğu mutlulukla bildiriyorum, hem de tek başıma, cumartesi gecesi 22:30 seansına...
Duru'yu uyuttuktan sonra, inşallah uyanmaz duaları eşliğinde evden çıktım ve filmimi sinema salonunda tek başıma izledim. Çok keyifli bir filmdi. Tüm annelerin izlemesini tavsiye ediyorum....