26 Eylül 2013 Perşembe

Partile-me

Hafta sonları malum Sabri’yle fellik fellik geziyoruz. Kimden nasıl bir parti/toplantı duyarsak katılıyoruz, “hadi bi bakalım”, “belki güzeldir”, “yeni birilerini tanırız”, “beğenmezsek çıkarız” diyerek kaptırıyoruz. Bir cumartesi akşamı önce Yelken Kulüpte bir kokteyle katılıp sonrasında da Senor Frogs diye bir yere Meksika’nın bağımsızlığını kutlamaya gidecektik. Hâlbuki bize ne dimi Meksika’nın bağımsızlığından… Onlar bir 9 Eylül kutluyor mu İzmirim için, bir 7 Eylül kutlaması göredim şahsen Aydınım için… Neyse dedik hadi onlar etti biz etmeyelim…

We have Drogba, they don't...
Önce yelken kulübe gittik, baktık ki yaş ortalaması 68, neyse dedik en azından içkiler bedavaJ Portekizli bir adamla tanıştık, burada beden eğitimi hocalığı yapıyormuş. Futbolla baya ilgili bir abimiz takdir edersiniz ki (burada futbola bile aç kaldık anacım hep Amerikan Futbolu oynadıkları için bunlar pata küte). Sabri’ye dedi “maç yapıyoruz haftada bir istersen gel” diye, tamam onu anladık da, sonra bana döndü, “kadınlar ligi de var istersen sen de oyna” demesin miJ anaaaam, bunlar yer beni ayol, zaten heybetliler… Ben bu topa girmiyim hiç zira görüyoruz Drogba’yla her kafa topuna çıkan kafayı yarıp iniyor aşağı, ben de öyle olmayayım dedim. Yok dedim ben izlemesini seviyorumJ ordan konuyu değiştirdim hemen benim abim de futbolcu işte, bizde de baya Portekizli oyuncu var, Allah Bruma’yı başımızdan eksik etmesin falan demeye başladım…

Sonra dedim hadi Sabri bize yavaştan müsaade, yaş ortalaması gittikçe yükseliyor, diğer partiye dahil olmanın vakti geldi. Attık kendimizi Senor Frogs’a. Orada harbi güzel bir eğlence vardı. En azından insan gibi şarkılar çaldı, biz de unutmuşuz bir Britney Spears bir Shakira vardı dedik kendi kendimize- devamlı Bahama şarkıları hiphop rap dinlemekten gına geldi…


Senor Frogs
İlk böyle içeri girdik bismillah hop hop zıplayan Çinli bi kız geldi yanımıza. Meğer o dans ediyormuş o şekildeJ neyse “hello”, “hi”, iki güleryüz, “sempatik ol Aslı” tavırları sonra kız geldi heyecanlı heyecanlı bişiler anlatıyo işte ben de Bodrum’a gitmiştim, ben dünyayı dolaştım bilmem ne diyo bi yandan da eli orama burama çarpıyo… tövbe dedim abla bi git ya.. neyse Bodrum diyince yanaştım zaten, beni öyle tavladı, yoksa elin Çinlisiyle ne işim olur, tanımam etmem. Sonra ortak bir arkadaşımız geldi, ona çok yanaşma, o lezbiyen, seni çok beğenmiş demesin mi… Anaaam dedim, “göz göze gelme” taktiği… ilerleyen saatlerde basmış alkolü bizim Çinli, zıvanadan çıkmış, onu bunu kimi görürse elliyo abla… Allah de gari bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Dedim valla tercihine saygım sonsuz ama bana dokunursa içimdeki dragonu çıkarmak zorunda kalırım haberi olsun. Neyse o gece o abla baya bir rezil oldu, ben de canımı zor kurtardım. Ertesi gün duydum hala beni soruyormuş arkadaşlaraJ

Plaj partimizden bir kare
Geçen hafta sonu da İtalyan arkadaş kendi evlerinin önündeki plajda parti düzenlemeye karar verdi. Saat 15:00 gibi başlayalım, hava kararmadan yemeklerimizi yiyelim, sonra da ateş yakarız dediler… Nitekim öyle oldu, çok da güzel oldu. Tabi öncesinde Sabri ve ben ortamı hazırlamak için gidip geldik, koşturduk, yardım ettik. O kısımları geçiyorum, tam bi hamallık. Gece bittiğinde de herkes gitti en son biz kaldık yine ateşi söndüren, eşyaları taşıyan… saat 00:30’du eve geldiğimizdeJ ama parti gerçekten güzel oldu. İtalyan kadın bütün sandalye, masa, kandil, meşale, radyo, çatal, bıçak vs getirmiş. Yemekleri de evinde pişirip getirdi. Menümüzde karidesli makarna, ıstakoz, salata ve focaccia (bir nevi İtalyan ekmeği) vardı. Kadın zaten çok iyi yemek yapıyor.
Plaj partisi manzaramız
Bu arada plaj partisinin olduğu gün şansımıza hava süperdi, okyanus çok durgundu, millet yedi içti yüzdü:) manzaramız yandaki gibiydi...
Daha önce de Basra diye bir etkinlik yapıldı burada. O da bir nevi plaj partisi ama her yıl eylül ayında düzenlenen baya büyük ve önemsenen bir organizasyon. Esas olay sabah yapılan yüzme yarışı, sonrasında işte DJ geliyor, yiyecek, içecek satılıyor, kano yarışları, eğlence vs ama baya kalabalık oluyor. Zaten iki şarkı çaldı, biralar içildi falan Allah artık ne eğlendiler ne eğlendiler – o kadar plaj var, hava güzel, doğa güzel, tabiat güzel, doğru düzgün parti yapan birileri yok kardeşim, insanlar düzgün partiye aç resmen. Şimdi hemen “sen düzenle böyle partiler işte” demeyin… bi akıllı biz değiliz heraldeJ ama bu hafta burada kebap partisi düzenleyeceğiz, onu ayrıca yazacağım…

1 yorum:

  1. ooo.. kebap partisi .. sana bir şey söyliyim mi kuzum başına iş alırsın, her hafta başka başka yok mu diye başının etini yerler :)

    YanıtlaSil