23 Eylül 2013 Pazartesi

"Yarım ton kız gördüm"

Genel olarak hafta içi hesap işlemleri için bankaya, mutfak alışverişi için markete gidiyorum. Aslına bakarsanız burada da Türkiye’deki gibi her çeşit insan olduğu gibi, her türden giyinen insan da var. Resmi kurumlarda (banka, postane vs) çalışanlar bizler gibi resmi giyiniyorlar. Kalem etek (ki burada dolma kalem gibi oluyor o siyahi insanlar o etekleri giyince), saten veya ipek bluz, takılar (her daim olmazsa olmazları) görüyorum üzerlerinde. Ellerinden geldiğince şıklar. O tombul ayaklarına topuklu ayakkabıları da geçirdiler mi, al sana şık insanJ

Market, çarşı, pazara gittiğimizde ise (ki bizdeki gibi Pazar kültürü yok burada) insanlar genelde spor giyiniyor. Şort, t-shirt, sandalet, pantolon, spor ayakkabı vs… markette kulağında kulaklıkla bağırarak şarkı söyleyen insanlar görebilirsiniz burada mesela, öyle ilginç şeyler de olabiliyor. Bir de sen yadırgayarak suratlarına bakınca o seni daha çok yadırgıyor, bunu da yaşadım…
Hafta sonu akşamları herkes şık ama… Daha önceki resimlerde kızları az biraz gördünüz ama genel olarak gençler güzel giyiniyor… Yani kimisine yakışıyor, kimisine yakışmıyor tabi ama olsun, çabaları yeterJ
Buranın bu yılki modası tayt/dar pantolon/dar etek giyip üzerine göğüsün hemen altında biten yine dar body’ler. Bu moda aslında ilk etapta makul görünüyor, akıllarda farklı izdüşümler oluşuyor, farkındayım… Kızlar 45 kilo ise bu moda iyi hoş da, 200 kilo olup da bu modaya uymaya kalkarsan iş garipleşiyor. Görüntü kirliliğinden başka bir şey değil yemin ederim. Geçen gün Neptunes’de kız (yaklaşık yarım ton çekerdi herhalde), aynen dediğim gibi dar pantolon ve kısa dar body giymiş, pantolonun fermuarı patlatmış, bütün gece elinde çantası ile önünü kapatmaya çalışarak dans etti. Dans da etti yani, eksik kalmadı. Tövbeler olsun… Ben bile giymiyorum şu kilomda (kilomu söyleyeceğimi zannediyorsanız yanılıyorsunuzJ ama yarım ton değilim, garanti!)…


Bir de dans kursuna başladım, haftada bir gün ona katılıyorum (henüz 2 hafta oldu başlayalı). Jazz Class diye geçiyor ama jazz dışında her türlü şeyi yapıyoruz. “Aerobik demeyelim biz buna, ne olsun, ne olsuuun, jazz diyelim en iyisi” demişler resmen en başında, bir nevi pazarlama taktiğiJ Orada da klasik tayt t-shirt spor ayakkabı giyiyoruz tabiî ki. Ne kadar sürer bilmiyorum ama benim için amaç sadece egzersiz, hareket olsun, yeni insanlarla tanışayım… Gerçi 2 haftadır toplam 4 kişiyiz, birini daha önceden tanıyordum, biri zaten alt komşu –beni kursa teşvik eden- bi tane de safça bi kız var, onu tanımasam da olurdu aslındaJ  Hocamız desen sizlere ömür, 75 yaşında… Ölmüş de yüzüne söyleyemiyorlar bence ayıp olmasın diye. Hareketleri yapamıyor zaten çoğunlukla, bi kız var baya esnek bişi, ona yaptırıp “hıh işte böyle yapacaksınız” diyorJ Yani hoca yakında gidici, o sebeple dedim ne kadar sürer diyeJ bugün fark ettim, kulağı da duymuyor. Ben herkese kendimi “Ashley” olarak tanıtıyorum çünkü “Aslı” demek zor geliyor son harfinden ötürü… Kadın adın neydi dedikten sonra (ki geçen hafta tanışştık) 7200 kez Ashley dememe rağmen Lisa, Ally, Ashee, Ash, Ley, teey teey dedim teyze tamam ya boşver.. en sonunda ben bambaşka bir isme okey dedim, kabulümdür. Kadın meğer bitmiş, okeye dönüyor… Tövbe annem dans senin neyine, git evinde otur, torunlarını kucaklaJ

4 yorum:

  1. :) öldürürsün asloşum sen yaa.. pardon ashleyşim :)

    YanıtlaSil
  2. ahahaha yine efsane bir yazı daha :) daha çok fotoğraf istiyorum ama.

    YanıtlaSil
  3. Süpersin Asloş, çok güldüm:)

    YanıtlaSil
  4. Ashley beni bitirdin!! az önce yaşadığım trafilk şokuyla 2 buçuk saatte geldim eve, moralim düzeldi valla. O kızlar ne öyle ((: Dansı da daha iyisini bulana kadar bırakma 75lik de olsa takıl bencee!

    YanıtlaSil