22 Eylül 2016 Perşembe

Yemek sorunsalı

Duru bugünlerde özellikle kahvaltı ve öğle yemeğinde çok az yemek yiyiyor. Akşamları da zorla, binbir türlü şaklabanlıkla bişiler atıyoruz ağzına. Artık dişlerden midir? Aynı menüyü yemekten sıkıldığından mıdır? Neye yoracağımı şaşırdım... 


Kahvaltıda omlet yapıyorum hep, bazen peynirli, bazen yulaflı, bazen cevizli... Cevizliyi bayadır reddediyor, peynirliyi baya yiyordu. Bende peynirliden kaptırmış gidiyordum. Bugün onu da yemeyince dedimki "menüden sıkıldı", kesin bilgi!
Bugün ona elma rendesi, ceviz, tarçın, yulaf, bal ve biraz da yoğurt karıştırdım... 3 kaşık yedikten sonra yine ağız burun kıvırmaya başladı benimki. En son karede tabağı sıyıran anne olarak yine ben vardım! Elime sağlık çok güzel olmuş, siz de deneyin:) 
Öğle ve akşam uyku öncesinde 250ml süt içiyor, o da karnını doyuruyordur (tokluk hissi veriyordur en azından) ama tabi ana yemek gibi faydası olmaz bünyeye... 


Bu arada meyve çok seviyor, her an meyve versem yiyebilir. Onu da istemiyorum açıkcası. Yemeğini yesin, ara öğün olarak meyve yesin istiyorum. Bir de kahvaltıda bal seviyor. Ama kahvaltısını etmeden ekmeğe bal sürüp vermek de istemiyorum... İnatlaşıyoruz yani bakalım... Ben "aç kalsın, acıkınca yer diyorum" ama tam acıkcak, uyku öncesi süt geliyor, aç kalamıyor da yani:)) 
Bu işe bir çözüm bulmam gerekiyor ya, haydi bakalım hayırlısı...

21 Eylül 2016 Çarşamba

Anneanne özlemi

Anneannemin ölümünün 100. gününde onu yine özlemle anıyorum.

Geçenlerde eski resimleri karıştırırken yine O'na rastladım, yine gözlerim dolu dolu oldu. Bana bayram mesajı yollamıştı, çok eski değil, geçen sene muhtemelen. Elinde çayı, koltuğuna oturmuş, 'haydi çaya gel' diyordu. Keşke yine dese, keşke gidebilsem... Yüzündeki gülümseme, kibar kibar konuşması yine gözyaşlarımın sel olmasına sebep oldu... 



Ara ara O'nu hatırlıyorum. Çok saçma sapan zamanlarda. Mesela kaşlarımı alırken. Anneannemin herhalde 20 sene önce kuaförde kaşlarını aldırırkenki hali gözümün önüne geliyor. Aklıma kazınmış demek ki. Yada Duru'ya soru sorup cevaplarını beklerken... Anneannemle küçükken soru-cevap oynardık. O sorardı ben cevaplardım. Uzun seneler anneannem hep 'inşallah bebeğinle sen de soru-cevap oynarken beni hatırlarsın' derdi. Nasıl hatırlamayayım şimdi? Emeği çok üzerimde. Allah bin kere razı olsun. 

En zor günlerimde sığındığım liman oldu anneannem. Keşke bırakıp gitmeseydi... Daha Duru'nun da ondan öğreneceği şeyler olacaktı, eminim... Şimdi bir yanımız hep yarım kalacak...
Ben hep sevgiyle, özlemle anlatacağım pamuk ninesini Duru'ya. İnşallah O da bizi devamlı izliyordur... 

Seni seviyorum pamuğum...