|
Corol Beach |
Daha önce adada
plajların ne kadar güzel olduğundan,
vay efendim billur gibi okyanus olduğundan
bahsetmiştim. Bunu her
platformda dile getiriyorum, kaldı ki başka
da pek bişi yok zatenJ geniş geniş
yollar tertemiz, adamlar bilinçli, bizim gibi kıro değiller… öyle bir mantık yok yani bunu
sorsan garipser adam “yere bişi
atmak mı?” “sen evinde yere mi atıyosun?” der ilkokul öğretmenimiz gibi… öyle bizim gibi arabada giderken bir eli dışarı çıkarıp çaktırmadan elindekini yere
bırakmak yok buralarda. He tabi başka
başka yerlerden görmemişler gelip de yere pisliklerini bırakıyor
olabilir, bu onların ayıbı, çöpçüler de onlar yüzünden var işte. Onlar böyle 40 yılda bir biri yere bişi atmışsa onu toplayayım diye varlar. Onun dışında yerdeki yaprakları, otları
topluyorlar. Ama görseniz çok sevimli insanlar. Çöpçüler bile gülümsüyor sana,
günaydın diyor, gözünün içine bakıyor. Hallerinden memnunlar, belli… Genel
olarak ada halkı saygılı. Yani nerde görse (tanıdık-tanımadık fark etmez)
gülümser, iyi günler diler, başıyla
selamlar. Bende de bazen göz göze gelmeme gibi bir huy var. İstanbul’da paranoyak gibi yaşadığım
için, “beni mi takip ediyor o adam?”, “deli mi bu?”, “saldırır mı?”, “36
yerimden bıçaklar mı?”, “aman kuytuya gitmeyeyim, bol ışıklı yoldan gideyim”, “çantamı mı kapacak
yoksa?” vs vs… bu gibi düşüncelerle
bilerek bakmıyorum insanların gözlerinin içine hani ne bileyim beni tanımasın,
görmesin, yanlış anlar, bir
mesaj çıkarır, peşime
takılır vs diye… Bakmayayım daha iyi derim. O zaman da ben kendimi kötü
hissediyorum yanlarından geçerken. Çok güler yüzlü insanlar…
|
yazmama gerek yok herhalde, ananas:) |
Özellikle
annelerimiz hep en kötüsünü düşünürler
ya bazen, hani ararlarsa ve siz duymamışsanız
“Allaaah başına bişi geldi, banyoda düştü mü, araba mı çarptı, tecavüze mi uğradı, öldü mü…” tövbe tövbeee yau bi
huzur ver derler adamaJ şimdi bizim annelerimiz de öyle işte, benimki geçen gün şöyle bir cümleyle geldi: “duydum ben orda
bir çete varmış, seri katil,
hırsız Allah ne verdiyse. Aman annem dikkatli olun” ya anne yapma etme gözünü
seveyim, ne çetesi, emin ol İstanbul’dan
daha güvenli, en azından burada polisler bizim yanımızda, bizi koruyor kolluyor.
“Anne ben yürüyüşe gidiyorum
şimdi” diyorum, “aman annem
ben korkuyorum yollar ıssız orda, kuytuya gitme”… yau anne abarttın ama şuanda… Kayınvalidemde de de şey var her konuşmada: “orda domates var mı? Zeytin var
mı? Ekmek bulabiliyor musunuz?” Haydaaa.. e sayfiye yeri, yokluktayız falan
dediysek o kadar da değil
canımJ evet mesela mantı yok, iskender
yok, bir Yenipazar pidesi yok, ben
bunlardan bahsediyorumJ babamda
da devamlı domuz eti yiyebilirim tedirginliği var: çaktırmadan bişiler
sormak istiyor ama kendini belli ediyor. “orda böyle et reyonlarında domuz
etleri ayrı mı duruyor?”, “Üzerinde yazıyor mu domuz diye?” ahahahha… kayınpederimden
de hesap kitap işleri
sorulur: “ananas kaç para orda? Kıyma ne kadar mesela?” fiyatları öğrenince de hemen kıyaslayıp “e burayla
aynı”, “aa çok pahalı bizi pazarlarda şu
kadar” vs diye yorumlar olmazsa olmaz… Bir de hep bi ticaret kafası, “e burdan
zeytinyağı gönderelim siz
satın orda…” J seviyorum sizi yauu...