31 Temmuz 2014 Perşembe

Ne vereyim abime?

Yoh artık demeyin, yaptım oldu. Oy veremiyoruz madem, lahmacun için Ekmeleddin dedik ve evde lahmacun yaptık. Gözlerim doldu yerken, bu nası bir özlem... Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin yemin ediyorum sanki survivordayız... Tövbeler olsun duyan da bişi bulamıyoruz sanacak ama bir lahmacun yok işte... Olmayınca da insanın canı çekiyor (simit yazımda da bahsettiğim gibi).
Ben de internetten yine tarifi alarak koyuldum lahmacun yapımına ve sonuç mükemmel.. Çok çok zor değil ama uzun sürüyor yine hamuru yap, beklet, aç, içi doldur falan... Bu sefer Sabri de yardım etti sağolsun, ayranımızı da yaptık, yeşillik, domates, limon derken, bir nevi Hacıoğlu kıvamına geldik (bu arada 3 su bardağı undan yaptım hamuru, 8 adet lahmacun çıktı, dolayısıyla tıka basa yedik). Arkasından da 'çay vereyim abime' diyerek çayımızı demledik, ohh... Keyfimiz yerine geldi.
Sabri'nin arzusu pide olayına girmek ama ben cesaret edemedim henüz. Biraz daha araştırarak belki onu da deneriz, belli mi olur...

1 yorum:

  1. azmin elinden hiç bir şey kurtulmazmış .mükemmel olmuş .pide içinde Süleyman abinden alalım tarifi.SEBAHAT DEVECİ DİYE GİR ,süleyman abin tarif etsin.BİZ geçende Gizem İSTEDİ DİYE GİTTİK ŞAHANEYDİ.

    YanıtlaSil