Geçen hafta 2 günde bitirdiğim bir başka kitap da Canan Tan'ın 'Hasret' adlı romanı oldu. Canan Tan bunu hep yapıyor, okuyucuya acımıyor yemin ediyorum. İçim dışıma çıktı yine ağlamaktan. Vedalar, ayrılıklar beni hep çok etkiliyor. Film, kitap, küçük bir hikaye... Nerde olursa olsun... Küçüklükten kalma bir durum sanırım...
Bir Rum kızı ile Türk erkeğinin sancılı aşk hikayesi. O sancıları iliklerime kadar hissettim desem yeridir. Sanki ben yaşadım hikayeyi... Bu da yazarın dilinin güzelliğinden kaynaklanıyor tabi. Ertesi gün gaza geldim Sabri'ye diyorum ki 'sana hikayeyi anlatayım mı, noolur' diyorum:) Anlatırken bile gözlerim doldu. Sabri'nin hikaye sonunda verdiği tepki de beni benden aldı. 'Of çok klasik bir Türk filmi' !!! Evet belki klasik olabilir ama ben mi duyguyu veremedim acaba anlatırken:) Niye öyle dedi ki, beğenebilirdi yani nezaketen:)
Şimdi yeni kitaba başlamak bile istemiyorum, hala etkisindeyim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder