Cumartesi akşamı evde yemeğimizi yedikten sonra saat 22:00 gibi şık şıkıdım
giyinip evden çıkıp daha önce de bahsettiğim
Marketplace’e gidiyoruz. Orada Rum Runners’da bir şeyler içip arkadaşlarımızla muhabbet ediyoruz ve onu bunu
kesiyoruz:) Burası bizim Kuşadası
Nazilli Sitesi – Kardelen kıvamında bir yer, kimileri oturuyor, kimileri ayakta
takılıyor –ki ayakta olanın karizması hep daha fazladır-, bir midyecisi eksik
önünde:)
Rum Runners |
Yaklaşık 2 saat orada gözlem ve beraberinde
dedikodu yapıp (kimsenin bizim dilimizi bilmemesi gerçekten işe yarıyor, sadece mimiklerine ve kaşına gözüne hâkim olman yetiyorJ) yine Marketplace’te bulunan, ada’nın yegâne
diskosu, 18’lik çıtırların takıldığı
Neptunes’e gidiyoruz. Karma bir gruptan bahsedebiliriz aslında burada.
Ergenliklerini henüz bitirip gelenler de var, yaşı bizler gibi büyük olan turistler de… Ben kendimi ikisinin
ortasında bir yerde buluyorum gerçi ama neyse, bu bahsi şimdilik kapayalım :)
Neptunes sahnesi |
Neptunes barı |
Çoğu zaman Neptunes kalabalık oluyor ve
gençler hep kliplerdeki gibi ilginç danslar sergiliyor. Biz de işte bir yandan onlara ayak uydurmaya çalışırken bir yandan da “anaları babaları yok mu bunların yahu”
diye yaşlı çiftler gibi esefle kınıyoruz gençliği:) ya biz
büyüyoruz ya da gerçekten bazen gençliğin dejenere olmaya başladığından şüpheleniyorum...
DJ aslında güzel
şarkılar
çalıyor, arkadaşlar
DJ için “bahşiş
ile istek parça çalıyor” dediler, geçen gün gittim, hiç Türk şarkıcı tanımadığını dolayısıyla çalamayacağını söyledi. Sanki “Ankara’nın Bağları”nı istedim anasını satıyım, bu kadar
da olmaz, yahu sen bir DJ’sin, insan biraz geliştirir kendini, ne bileyim vay efendim dünya starı Tarkan, vay
efendim Eurovision birincimiz Sertab Erener’i bil bari, yok anam yook… orada
#careyilmazmorgul diye bağırasım
geliyor…
Ben bir gelem oraya, gelirken de ''çiftetelli'' havalarımızdan bir demet getirem de ortaya çıkıp onlara ''Birkaç Türk dünyaya bedeldir.''gisterelim o bizi bilmezlere.Üzme sen kendini.
YanıtlaSil