Hava güzel, su
güzel, evdeyim, sabah istediğim
saate kadar uyuyorum, istediğim
dizileri izliyorum, deniz, havuz, kuşlar,
cibili cibili cibili şak şak şak
aniyyaa, yediğim önümde
yemediğim arkamda ama
anlamıyorum ben neden böyle depresif müzikler dinliyorum. Gerçi beni bilenler
bilir dünyadaki en kıro şarkıları
bilebilme kapasitesine sahip bi insanım, kabul ediyorum ama burada bunun ne
gereği var? Sabah saat
07:30’da spora giderken bile dinlediğim
şarkılar Bülent Ersoy&Tarkan:
Allah biliyor, Haktan: Kahretsin, Funda Arar: Aşkın Bana Değdi
Değeli, Ebru Gündeş: Dert Faslı… Yani annemin tabiriyle “neymiş bu bu kadar?” dedirtecek cinsten… Metabolizmamın
tamamen çökmemesi için arada bir Candan Erçetin, Sıla, Ajda Pekkan falan
çalıyor, onlar da olmasa vah halime…
Evdeyken hadi
diyorum Power FM dinleyeyim, yeni yabancı şarkılar nelermiş
görelim, kendimi Radyo Tatlıses dinlerken buluyorum, PowerTürk bile değil. İmkânım olsa Kral TV izlicem, içimdeki arabeski
durduramıyorum. Ben neden böyle oldum? Sabri de yazık bana direnmeye çalışıyorJ Kendisi benden önce yabancı müzik dinleyen cool biri olarak
şimdi zorla ezberlettiğim Kenan Doğulu, Murat Boz şarkılarını yüksek sesle söyleyebiliyor.
Gerçi şarkıları ezberleme
konusunda çok iyi değil ama
öğretmeye çalışıyorum. Her şarkı başlangıcında “bu şarkıyı
kim söylüyor?” yarışması
yapıyoruz. Genelde intro’dan tanıyamıyor, sözler başladığında biliyor. Bazen de gaza gelip “Sezen Aksu’nun 3 yavaş + 3 hareketli şarkısını söyle” diyorum. O zaman
afallıyor. Ben de kendi gaddarlığıma
şaşıyorum, yarın bi gün çocuğum olduğunda onu da böyle sınava tabi tutar mıyım acaba diye düşünmeden edemiyorumJ Bir de bazen “O Ses Türkiye’ye katılsam
hangi şarkıyı söylemeliyim?”
diye etrafa danışıyorum,
kendimi o sahnede şarkı
söylerken hayal ediyorum, tüm jüriler bana dönse kimi seçerdim bilemiyorumJ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder